FETÖ’nün uzun yıllar “Emniyet imamlığını” yapan “KÖZ” lakaplı Kemalettin Özdemir hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. İddianamede Özdemir’in FETÖ’nün tepe yönetimindeki kişilerden Süleyman Tiftik, Cemil Koca, Tuncay Delibaşı, Recep Uzunallı ve Abdülkadir Aksoy ile çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirdiğine yer verildi. Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, HTS Analiz Raporu’nda Özdemir’in FETÖ’nün mahrem yapılanmasına dahil olduğu aktarıldı.
Savcılık, Özdemir’in FETÖ yapılanması içerisinde farklı birim yöneticiliklerinde bulunduğuna yer vererek, “Ankara il imamlığı”, “Afrika ülke imamlığı”, “Polis Akademisi ve Polis Koleji imamlığı”, “mahrem sorumlu” ve “emniyet mahrem imamı” olarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu kaydetti. Özdemir’in örgütten uzaklaşmasından sonra yerine Osman Hilmi Özdil’in geçtiği belirtildi. Uzun yıllar örgüt hiyerarşisi içerisinde sorumlu düzeyde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu ifade edilen Özdemir’in, FETÖ’nün hedeflerinin icrasında “harekete geçiren” bir rol üstlendiği üzerine kesin kanaat oluştuğu vurgulandı.
Mevcut delil durumu karşısında Kemalettin Özdemir’in isminin ByLock yazışmalarında birçok kez “KÖZ” lakabıyla anıldığı ve örgütün bir kanadında hâlâ muteber bir isim olduğuna yer verildi. İddianamede, “Şüphelinin 2015’te Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne giderek vermiş olduğu ifade içeriğinde yer alan bilgiler, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221’inci maddesi kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanma şartları içerisinde yer aldığı” kaydedildi.
Özdemir’in ifadelerinin örgütün dağılmasını sağlamaya el verişli bilgi kapsamında mütalaa edilebilecek nitelikte olduğunu değerlendiren savcılık, Özdemir’in etkin pişmanlık hükümleri çerçevesindeki tanıklığının önemli olabileceğine dair not düştü. İddianamede “Özdemir’in örgüt yapılanmasındaki konumu, örgütte geçirdiği süre ve katıldığı faaliyetler gibi kıstaslar göz önüne alınarak mahkemece takdir edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verildi.