T24 Dış Haberler
Bilim insanları, Alzheimer riskini yüzde 70’e kadar azaltabilecek bir gen keşfetti.
ABD’li araştırmacılar, genetik varyantın hastalığa neden olan proteinlerin beyinden dışarı çıkmasına izin verdiğini buldu.
Keşfin, insanların Alzheimer geliştirme şansını azaltmaya yardımcı olacak yeni tedavilere yol açabileceği belirtildi.
Columbia Üniversitesi’nden Dr. Çağhan Kızıl şunları söyledi: “Bulgularımız bu değişikliklerin bazılarının beynin damar sisteminde meydana geldiğini gösteriyor. Hastalığı önlemek veya tedavi etmek için genin koruyucu etkisini taklit eden yeni tür tedaviler geliştirebiliriz”
Alzheimer hastalığının, beyinde tau ve amiloid gibi proteinlerin birikmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Hastalığın şu anda bir tedavisi bulunmamakla birlikte, ilerlemesini yavaşlatmak için umut verici ilaçlar ise henüz deneme aşamasında.
Acta Neuropathologica’da yayınlanan çalışmada, Alzheimer riski daha yüksek olan ancak semptom geliştirmemiş kişilerin genlerine bakılarak onları neyin koruduğu araştırıldı.
Araştırmacılar, hastalığa yakalanma riskini önemli ölçüde artıran APOE geninin e4 formunu miras almış olanlar da dahil olmak üzere 11 bin kişinin verilerini inceledi.
Columbia Üniversitesi’nden Dr. Badri Vardajan şunları söyledi: “Hastalığa dirençli bu insanlar bize hastalık ve hangi genetik faktörlerin koruma sağlayabileceği hakkında çok şey söyleyebilir. Direnç sahibi insanların kendilerini APOEe4’ten koruyan genetik varyantlara sahip olabilecekleri hipotezini öne sürdük.”
Araştırmacılar, kan-beyin bariyerinde bulunan ve organa neyin girip çıkacağını kontrol eden bir madde olan fibronektini etkileyen bir genetik varyant keşfetti.
Varyant, çok fazla fibronektin birikmesini önlemeye yardımcı olarak amiloid proteinlerinin kaçmasına izin veriyor ve Alzheimer’a neden olma olasılığını azaltıyor.
Dr. Kızıl şunları söyledi: “Alzheimer hastalığı beyindeki amiloid birikintileriyle başlayabilir, ancak hastalık belirtileri birikintiler ortaya çıktıktan sonra meydana gelen değişikliklerin sonucudur. Amiloidi temizlemeye çok daha erken başlamamız gerekebilir ve bunun kan dolaşımı yoluyla yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle ilaç geliştirme için iyi bir hedef olabilecek fibronektindeki bu varyantın keşfi bizi heyecanlandırıyor”