Türkiye’de antibiyotik tüketimi yüzde 19 düştü

Posted by

AA

Uluslararası kuruluşlar ve uzmanlar, antibiyotik direncinin insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulamaktadır. Antibiyotik direnci, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanması durumudur. Bu durum, bakteriyel enfeksiyonların tedavisini zorlaştırır ve hatta imkansız hale getirebilir.

Antibiyotik direncine karşı farkındalık yaratmak için birçok çalışma yürütülmektedir. Bu çalışmalar, kamuoyunun antibiyotiklerin nasıl kullanılacağına dair bilinçlendirilmesini amaçlamaktadır. Örneğin, antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlarda kullanıldığı, viral enfeksiyonlarda kullanılamayacağı, antibiyotikleri doktorun önerdiği şekilde ve dozda kullanılması gerektiği gibi bilgiler halka aktarılmaktadır.

Türkiye’de antibiyotik kullanımı12 yılda yüzde 19 düştü

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) öncülüğünde akılcı antibiyotik kullanımına yönelik yürütülen çalışmalar ve bilgilendirmeler sonucunda, 2011’den bugüne antibiyotik tüketiminin yüzde 19 azalması sağlandı.

18-24 Kasım Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası kapsamında derlenen bilgilere göre, antibiyotik direnci, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birçok ülkenin üzerinde hassasiyetle durduğu, çözüm yolları geliştirmek için çaba sarf ettiği konuların başında geliyor.

“Çağın sessiz salgını”

Kısaca “bir mikroorganizmanın antibiyotiklerin etkilerine karşı durabilme yeteneği” olarak tanımlanan direnç gelişimi, uluslararası kuruluşlar ve uzmanlarca “çağın sessiz salgını” olarak da adlandırılıyor.

Uluslararası son verilere göre, antibiyotiklere dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar nedeniyle her yıl dünyada yaklaşık 700 bin kişi hayatını kaybediyor. Antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve etkili antibiyotikler

geliştirilemezse 2050’de yaklaşık 10 milyon insanın enfeksiyon kaynaklı yaşamını kaybedeceği belirtiliyor.

Doğru kullanımıyla insan hayatı için “mucize” olabilen antibiyotiklerde direnç gelişimi, yoğun ve gereksiz tüketim sonucunda ortaya çıkıyor. Bu direnç gelişimi sadece insan sağlığını değil hayvanları ve tarımı da olumsuz etkiliyor.

Farkındalık çalışmalarıyla antibiyotik kullanımı düştü

DSÖ, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi kuruluşlar, artan antibiyotik direncine çözüm oluşturmak için hükümet yetkilileri, ilaç şirketleri, sivil toplum ve BM örgütleriyle bir ittifak oluştururken, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı TİTCK öncülüğünde akılcı ilaç ve antibiyotik kullanımına yönelik program yürütülüyor.

Bu program kapsamında antibiyotik reçeteleyen hekimlere, sağlık çalışanlarına yönelik çalışmalar yapılırken, toplumsal farkındalığı artırmaya dönük bilgilendirme broşürleri ve toplantıları düzenleniyor.

Gereksiz antibiyotik kullanımını önlemeye yönelik bu çalışmalar sonucunda, Türkiye’de antibiyotik tüketiminin yüzde 19 azaltılması sağlandı.

1000 kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı 34,2

TİTCK verilerine göre, 1000 kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarında da düşüş kaydedildi.

2011’de 42,2 birim olan 1000 kişi başına günlük antibiyotik tüketimi, 2016’da 40,1’e geriledi. Yıllar içinde belli oranlarda azalma ve kısmi artışların ardından geçen yıl itibarıyla 1000 kişine başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı 34,2 olarak kaydedildi.

Antibiyotik direnç gelişiminin azaltılması amacıyla yürütülen çalışmalarla bu oranın ilerleyen yıllarda daha da aşağı çekilmesi hedefleniyor.

Antibiyotikler “ağrı kesici, ateş düşürücü” değil

Uzmanlar, antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkili ve tedavi edici olduğuna dikkati çekiyor.

Ağrı kesici, ateş düşürücü olmayan ve gelişi güzel kullanılmaması gereken antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyon varlığında, hekim tavsiyesiyle belirtilen sürede kullanılmaları önem taşıyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir